Tuesday, October 31, 2006

Giresun'da doğan babama

Gece geçtim doğduğun şehirlerden
adını bilmeyen yüzlerden,

seni hiç tanımamış
duvarları yosun sarmış evlerden

bu şehirde doğdum işte derdin
şimdi benimle olsaydın

nedense cok uzakta
başka bir şehrin adı yazılı

seni her bakışta güldüren
solgun kimlik kağıdına

19 mart 2004

dadal

Monday, October 30, 2006

ay ışığı süzülürken kurumuş dalların arasından
içimdeki bosluğa doğru uzanan
sessiz bir gölgedir zaman.

d.

2003 senesinde yolda
(o sene zaten yollarda geçti)
44.Yıldızlar Nerede Saklanır

Ay düşüyor suya bir gölge gibi
ipe diziyorum biberleri, günleri,yağmurlu ikindileri
Sonra kar başlıyor gri bir kentin sokaklarında

eski kumaşlara değiyor ellerim
büyük bir düşün yağmuru çarparken camlara
önümü ilikliyorum bütün yalnızlıkların karşısında

bakıyorum daha çok var güneşin doğmasına
Bir ışık, giderek artan odaların içinde
bir ışık, gölgesini yüzünden alan

Yollar uzayıp giderken kentin karanlığına
Yıldızlar gece bir fenere saklanir.

dadal
23.02.2000

Saturday, October 28, 2006

35.SOLuk YÜZler albümü.

ve işte yeni bir yağmurun sonunda
yine aynı yüzler kalbimin aynasında

yeni bir söz söylemeyen soluk yüzler
avcumla ıslanan camları silince görünen

öndeki kuru bahçede sessiz yürüyen
başlarını önlerine eğmiş yorgun yüzler

babasının ceketini giyerek okula gelen
çoktan sararmış çocukların yüzleri

elleri ceplerinde yürüyen ağaçlı yolda
soğuk terler döken yüzlerinden birisi

ve işte alındı yerin, bir çekmeceye saklandı
soluk yüzler albümündeki fotoğrafların senin.

sonra yavru bir kedinin yüzüyle ıslak burunlu
oturdum taş avluya açılan kapının önünde


Dadal

Thursday, October 26, 2006

tüm alışkanlıklar karşılıklıdır
yüzler saklanır uzun geçmişe

gece görmeyen gözlerimle ileri
bakarak uzatıp kısaltan zamanı

tüm alışkanlıklar karşısında ben
yüzler saklanır cevizden bir dolaba

26.10.2006

(ne demek bu be?)
daha ne kadar küçülebilir
cebimde gezdirdiğim resmin
her vapura binişimde çıkarıp
kimse görmeden usulca
okşadığınm suretin.

d.
26 ekim 2006

(bir ay sonra yaz gelecekmiş...öyle diyorlar)

Thursday, October 12, 2006

52.
Yaşam, günlerin yerlerini
birbirine karıştıran bir oyun

Arabanın silecekleri,
yeşil ışık, beklemek,
hareket etmek.

Hareket, camlarda su damlaları, izler,

Yağmurlu, puslu, alabildiğine
sonsuz bir
caz türküsü.

Monday, October 09, 2006

ellerinde çıngırak , sönmüş bir fener alayı
unutulmuş gecelerden akarak kuytulara
ismi hiç bilinmeyen yıldızların altında
utanılacak bir isyanı satıyor sokaklarda

d.

(yeni ayağa kalktım ve başım dönüyor)