Monday, April 30, 2007


Kaçalım Necdet, adam Zenci...

Saturday, April 28, 2007

işte bir sabah... uyandığında...genellikle iş işten geçmiş oluyor...

Friday, April 27, 2007

aralık 2005 listesi (bu kadar mı geç yazılır)

yenisini tez zamanda yapıp demode olmaktan kurtulma gayreti içerisindeyim...

Son dinlediğim albümler (aralık 2005):

xiu xiu-la foret
wolf parade- apologies to the queen marry
vashti bunyan-lookaftering
the subways- young for eternity
the organ-grab that gun
magic numbers- the magic numbers
the fiery furnaces-screw the riaa (ep)
brian jonestown massacre-take it form the man
brian jonestown massacre-stung out in heaven
the bravery-the bravery
the arcade fire-funeral
test icicles-for screening purposes only
sufjan stevens-illinois
laura veirs-carbon glacier
kings of convenience-quiet is the new loud
kaiser chiefs-employement
iron and wine-our endless numbered days
fiona apple-extraordinary machine
electrocute-troublesome bubblegum
eelctric eels-god says fuck you (Allah belanizi versin terbiyesiz adamlar)
elbow-leaders of hte free world
clor-clor
clap your hands and say yeah- clap your hands and say yeah
blood on the wall-awesomer
belle and sebastian-push barman...
arab strap-the last romance
arab strap-mad for sadness
animal collective-feels
Andrew bird-the misterious production
adult-d.u.m.e. (ep)

Monday, April 23, 2007

BAY CITY ROLLERS

Bakın, ben size verdiğim sözü tuttum, sizi unutmadım...Bu sözü soğuk,nefes alınmayacak kadar kirli bir havanyı soluduğumuz bir Ankara kışında Soysal handaki plakçıdan bir plağınızı alıp eve giderken vermisştim kendi kendime...Genellikle tutamayacağım sözler veririm, bu sefer öyle olmadı...
Araya ne acaip müzikler girdi, devran kaç kere döndü...O cızırtılı plaklarınızı hala saklarım...Artık sizi hem dinleyip hem alay eden o arkadaş grubu da kalmadı, herkes savrulup gitti bir yere, hacıdayı bile yok ortalarda.Bay City Rollers desem ya otel ismi ya da bilgisayar oyunu zannederler...Olur mu hiç, olur mu hiç...Dinlemeyenler, geçti artık oğlum, kaybettiniz...

Saturday, April 14, 2007

Bu italik yazılar bir blogdan alınma...24 -25 yaşlarında genç bir hanım kızımız, hollandada yaşıyor, iyi eğitim aldığını her iki yazısından birinde ısrarla vurguluyor..Blogunun adı
EINDHOVEN HAVADISLERI ...buyrun okuyun yazdığını:

Annem ayin 14undeki yuruyuse katilmak icin usenmeden Ankara'ya kadar gidecekmis. Sana cok gulmekle cok cok gulmek arasinda tereddut ediyorum dedim, aman sen ne anlarsin diye cevap verdi.Zaten annelerin demokrasi anlayisi da kendi konusma ozgurluklerinin kesilmemesinden (yani onlar azarlarken ama anne diye araya girmemekten) gecer, degil mi?Askerlerle rektorlerin basini cektigi, adini dogru durust koymaya bile korktuklari bir yuruyuse benim uc darbe gormus 'eski solcu' annem kosa kosa katiliyor, 'Cumhuriyetine' sahip cikmaya...Tam da eski komsunun dedigi gibi 'dun dundur, bugun bugundur' di mi annecim?
http://eindhovenhavadisleri.blogspot.com/2007/04/annem-ayin-14undeki-yuruyuse-katilmak.html#comments

böyle yazmış iyi eğitimli yurtdışında yaşayan bir hanım kızımız.
ben de diyorum ki:
1. 3 değil 4 askeri müdahale oldu, birisi arada kaynamış. Daha ondan bile haberiniz yok vah vah.Darbe "olmasın istemiyorum ben" deyince olmayan bir şey değil, tıpkı "aman olsun hemen olsun noolur olsun" deyince olan bir şey olmadığı gibi...karışık bir meseledir, Washington'da pişer bize düşer...
2. Kendizi çok önemsiyorsunuz, sizin yaşlarda normaldir zamanla azalır. Ama bu başkalarını önemsememeye de sebep oluyor.Annenizi bile.
3. Annenizin acılı bir kuşaktan geliyor sanırım, onun deneyimlerini ve tercihlerini ciddiye alsanız dalga geçeceğinize keşke.
4. Kalabalık ve sakin bir yürüyüştü. Darbe de olmadı akşam saatlerine kadar.

Ey insanlar, ayvayı yemek üzeresiniz, hala otun altında bok arıyorsunuz. Canım istemiyor ya da ben xyz ciyim diyip de gitmeyene canım kurban, ama millet tüm akıl fikir kurgusunu "katılmamak " yönünde yapmaya başladı yahu. Sokaklardan caddelerden önce akılları, duyguları ve vicdanları teslim alıyorlar, ötekiler kolay nasıl olsa.

Monday, April 02, 2007

Aksamustu…hayir, daha da gec olmali…gece 9 sulari… Kizilaydan yukari dogru yuruyorum, gencler ve yaslilar kalmis bir tek, gencler okuldan kurstan filan donuyor olmalilar evlerine…birkac cift gordum, vedalasiyorlar, birbirlerine sarilmislar, ayrilamiyorlar bir turlu…adini koyamadigim bir huzun havada…sanki savas cikmis ta kizlar askere ugurluyorlar donmeyecegini korka korka dusundukleri sevgililerini…nedendir bilinmez, bu savas duygusu sariverdi icimi, “ben yaslandim artik savaslara gitmek icin” dedim kendi kendime, “hem ne kaldi ki ugrunda savasacak” “koca bir dunyadan baska?” tabii ki biliyorum, gercekten bir savas olursa ortalikta, yasli genc kimseyi dinlemiyor, alip goturuyorlar…hem benimtecrubem de var, cocuklar gidiecegine ben gideyim daha iyi...

gunun birinde bir limandan ya da isli bir istasyondan tek basima savasa gidecegim duygusu birakmadi yakami bir turlu, savaslarin tamamen unutuldugu bir dunya istedim, su aksam ayazinda gordugum genc cocuklar biraz daha uzun sarilabilsinler diye birbirine..

--eski bir nemedya efsansesinden--
yapamam dediğim ne varsa
hepsine bir bir
alışıyorum

hergün kaybolsam bile
beni geriye götüren
saatlerle
yarışıyorum

elimde adresler var
küçücük kağıtlarda
dünden kalan
düşlerimde hepsine
bir bir
ulaşıyorum

d.