Tuesday, June 28, 2011

Tekin Kipöz---Bir Kayıp Şair

ÖYLE BİR BALAD
(Böyle Aşk Konusu)

Ben oyum ya böyle aşk konusunda ellerini tutuyorum
gece-gündüz demiyorum sana gelmelerim denizlerde su oluyor
aslında iyice dönüyorum bakmalarım seninle olmazsam bu o değil
yavaştan geçiyorum ya Yüreğinden aman senin bu Yüreğin kadar güzelini görmemiştim hiç

(Bir Sıkıntıydım Önceden)

Bir sıkıntıydım önceden Truva gibi bir yerde Erdemle çürüyordum
bir Mekke sessizliğim vardı en azından insan yalnızlığım artıyordu bunu sevmiyordum
kötüsünden sararmış bir resim gibi doluyordum kentlerin herkese açık aynalarına
şey çizdin içime ben sana şaşakaldım tutup kapılarımı açtım
sen güzelde yıkanmış bir deniz Gülüsün ve hem şöyle esmerinden
daha ne istiyeym Truvayı Erdemleri benim gibi oraları biliyorsun ya

(O Sokak BU Sokak Gül Sokak)

İçime yağmur basıyor o sokak bu sokak Gül sokak geziyoruz ya
eliniz mısrada yanıma geliyor siyahtan kaçıp geliyor en çok
iyice yakıyorsun beni çıkıp oturuyorum gözlerine
olduğunca Mavisin beni bunca milyonların içinde daha çok o çorak Mavide buluyorsun
biz insanız ya başka bir şey değiliz hele bir Mısra değiliz hiç
(
Şimdi Yıldızlarımı Yakıyoruz)

Şimdi yıldızlarımı yakıyorum bütününden yüreğimde seni buluyorum
seni Amazonlardan alıp beni sevenlere getiriyorum
yavaştan geçiyorum ya Gözlerinden aman senin bu Gözlerin kadar güzelini görmemiştim hiç

Tekin Kipöz
(Pazar Postası 27 Temmuz 1958)

Saturday, June 18, 2011





elimi koydum toprağa,yüzümde birkaç deniz
uyandım,kim bilir kaç yıl geçmiş üstünden
sanki sensin az önce öperek ayrıldığım

evin arkasında bahçe,dinmek bilmeyen rüzgar
daha o gün gelmedi sararan yapraklarda

yarım kalan sabahların yağmuru
isimleri silip atmış aklımdan
sebepsiz gülerdik bardaklar kırılırdı masamızda
sanki sensin az önce öperek ayrıldığım

uyandım,bilmeden kaç yıl geçmiş üstünden
soruyor çatıları usulca örten güneş
serçenin kim bilir kaç ömrü vardır?

16-18 haziran 2011

Monday, June 06, 2011

TUT BENİ GÜNEYE

Tut beni güneye götür
kemiklerim,ellerim ve bavulumda bir defter
avcumda yanıp giden ırmakların külüyle

hayat en yenisinden,hayat bu pazartesi
tut beni güneye,en mavi yerlerine güneşin

adımı kimse bilmze,saklı kalan ben bile
gemiler,kayıklar,sularda izler

bir aşk başlar bir diğeri ölmeden
renkli kuşlar çatıların üstünde

tut beni götür,yürüyüp gidelim
limon bahçelerinden
rüzgar essin bir iki yelken

gecenin sonlarında parıldayan bir yıldız
gündüzden kalanları bir ateşte yak bitir
saklanmak için bir tepenin ardına

tut beni güneye götür