Thursday, April 24, 2008
Thursday, April 17, 2008
ORMAN
ORMAN
Ormanın ucu mavi yalnızlığa değiyor
Bir de ırmak vardır orada diye
Güneş parçalarına basarak geçtim
Gölgeli İkindiye
Kurumuş bir dere yatağı
Sırtı çürümüş bir sandalye
Arasam kayaların arkasına gizlenmiş
Mahcup bir gülümseme bulurum belki
Ağzından öpülünce canlanmayan
Solgun bir aşk belki de
NeyseDünü yazan taşlarda okudum kuytu yarını
Ve yaslandım dünyanın yosunlu yerine
Nuri Demirci, Akatalpa, Kasım 2007
(Bu şiiri çok sevdim, o nedenle burada...telif filan gibi birşeyi ihlal etti isem ikaz edin, hemen kaldırırım.)
Ormanın ucu mavi yalnızlığa değiyor
Bir de ırmak vardır orada diye
Güneş parçalarına basarak geçtim
Gölgeli İkindiye
Kurumuş bir dere yatağı
Sırtı çürümüş bir sandalye
Arasam kayaların arkasına gizlenmiş
Mahcup bir gülümseme bulurum belki
Ağzından öpülünce canlanmayan
Solgun bir aşk belki de
NeyseDünü yazan taşlarda okudum kuytu yarını
Ve yaslandım dünyanın yosunlu yerine
Nuri Demirci, Akatalpa, Kasım 2007
(Bu şiiri çok sevdim, o nedenle burada...telif filan gibi birşeyi ihlal etti isem ikaz edin, hemen kaldırırım.)
Tuesday, April 08, 2008
İSA İLE KONUŞMA
isa: bir batağa saplandım, bir açmazdayım
veled: kendinde yeni bir hal arama, biz durumları ararken durumlar bizi bulur genellikle
isa: bu da güzel bir öneri...
v:olay kendinde geçiyordur o zaman...giden bir sevgilinin bunda payı olmayabilir
i:mükemmel
i:bunu bekle defterime yazayım
v: o deftere artık yazı yazılmasına izin vermiyorlar !
i: ama işte en son geldiğim nokta bu sen çok iyi ifade ettin
v:yaşadığının farkına varmak gerekiyor...olayı mutluluk mutsuzluk ekseninde hareket etmekten başka gayesi olmayan bir sarkaçın zulmünden kurtarmak lazım.
i:yaşadığının farkında olmak nedir? diye sormam gerek senin açan zihnine
v: bana soruyorlar bazen gafiller, "mutlu musun " diye... "hayatı ölçmede farklı bir metrik sistem kullanıyorum" diye cevap veriyorum
v: yaşadığını anlamak budur işte
i: farklı metrik sistem o sarkaçın zulmunden kurtulmakla kurulacak birşey olmalı ama yine de yaşadığını anlamak nedir diye sorarım
v: evi terketmeden önce ortalığı toplarsın ya...bir telaşla..acelen vardır, toplarsın çünkü geri dönme beklentisi de vardır...
i: ...
v: yaşadığını anlamak budur işte...gitmek istemek ve geri dönmeyi ummak
v: nereden mi?
v: heryerden
v: olmadığın yerlerde olmak isteyip...olduğun yerlerden uzaklaşma duygusu...
v: atatürk ilkeleri
i:ne demek o? nereden çıktı şimdi?
v: pardon, yanlışlık oldu,başka birşey yazacaktım...
i: gitmeden kaldığın yerden diyorum iki laflasak
v:evet,ama seni tanımakta zorlanabilirim.
i: işaretler var,izler
v: heryerde var onlardan, neyse, sen beni tanırsın olmazsa, bu da bir yöntem.
v:hareket tarzlarından mı konuşuyorduk?
i:felsefe yapıyorduk
v:çamurdan küçük evler gibi mi?
i:senden fikir alıyordum
v:tuzakları konuştuk mu?
v:ormandaki yürüyüşleri hatırla
i:hatırlıyorum
i: sen tek başına değil miydin ormanda?
v: bana "hep yanımda olacağını" söylemiştin, uzun bir geceydi.
i: çok kişiye söyledim, bazısı da yanlış anlar hep
i:tuzaklar ne idi?
v:orman aslında tüm yaşamın bir yansıması...bir prototip
v:ormandaki her şeyi uyarlayabiliriz...
v:yansıtma ve dönüştürme işe yarar bazen
i:tuzaklar?
v:ormanda tuzaklar
v:iki mesele var tuzaklarla ilgili
1. varlıklarını bilmek
2. yerlerini
i:eeee
v:ormandayiz, şu anda tuzağa düştün sen!
i:????
v:tuzaklarda takılıp kalan vahşi yaratıklar biliyorum
v:orada unutulup kalmışlıkları da vakidir
v:halbuki bu tuzaktan çıkmak mümkün.
v:bu bir akıl tuzağı
i:I am still not with you
v: dil değiştirmekle tuzaktan kurtulamazsan. o seçtiğin dil zaten tuzakların dili...
i: gitmeliyim, çağıranlar var.
v:söyle buraya gelsinler
i:gelemezler
v:ara verelim
i:verdik bile
---
veled: kendinde yeni bir hal arama, biz durumları ararken durumlar bizi bulur genellikle
isa: bu da güzel bir öneri...
v:olay kendinde geçiyordur o zaman...giden bir sevgilinin bunda payı olmayabilir
i:mükemmel
i:bunu bekle defterime yazayım
v: o deftere artık yazı yazılmasına izin vermiyorlar !
i: ama işte en son geldiğim nokta bu sen çok iyi ifade ettin
v:yaşadığının farkına varmak gerekiyor...olayı mutluluk mutsuzluk ekseninde hareket etmekten başka gayesi olmayan bir sarkaçın zulmünden kurtarmak lazım.
i:yaşadığının farkında olmak nedir? diye sormam gerek senin açan zihnine
v: bana soruyorlar bazen gafiller, "mutlu musun " diye... "hayatı ölçmede farklı bir metrik sistem kullanıyorum" diye cevap veriyorum
v: yaşadığını anlamak budur işte
i: farklı metrik sistem o sarkaçın zulmunden kurtulmakla kurulacak birşey olmalı ama yine de yaşadığını anlamak nedir diye sorarım
v: evi terketmeden önce ortalığı toplarsın ya...bir telaşla..acelen vardır, toplarsın çünkü geri dönme beklentisi de vardır...
i: ...
v: yaşadığını anlamak budur işte...gitmek istemek ve geri dönmeyi ummak
v: nereden mi?
v: heryerden
v: olmadığın yerlerde olmak isteyip...olduğun yerlerden uzaklaşma duygusu...
v: atatürk ilkeleri
i:ne demek o? nereden çıktı şimdi?
v: pardon, yanlışlık oldu,başka birşey yazacaktım...
i: gitmeden kaldığın yerden diyorum iki laflasak
v:evet,ama seni tanımakta zorlanabilirim.
i: işaretler var,izler
v: heryerde var onlardan, neyse, sen beni tanırsın olmazsa, bu da bir yöntem.
v:hareket tarzlarından mı konuşuyorduk?
i:felsefe yapıyorduk
v:çamurdan küçük evler gibi mi?
i:senden fikir alıyordum
v:tuzakları konuştuk mu?
v:ormandaki yürüyüşleri hatırla
i:hatırlıyorum
i: sen tek başına değil miydin ormanda?
v: bana "hep yanımda olacağını" söylemiştin, uzun bir geceydi.
i: çok kişiye söyledim, bazısı da yanlış anlar hep
i:tuzaklar ne idi?
v:orman aslında tüm yaşamın bir yansıması...bir prototip
v:ormandaki her şeyi uyarlayabiliriz...
v:yansıtma ve dönüştürme işe yarar bazen
i:tuzaklar?
v:ormanda tuzaklar
v:iki mesele var tuzaklarla ilgili
1. varlıklarını bilmek
2. yerlerini
i:eeee
v:ormandayiz, şu anda tuzağa düştün sen!
i:????
v:tuzaklarda takılıp kalan vahşi yaratıklar biliyorum
v:orada unutulup kalmışlıkları da vakidir
v:halbuki bu tuzaktan çıkmak mümkün.
v:bu bir akıl tuzağı
i:I am still not with you
v: dil değiştirmekle tuzaktan kurtulamazsan. o seçtiğin dil zaten tuzakların dili...
i: gitmeliyim, çağıranlar var.
v:söyle buraya gelsinler
i:gelemezler
v:ara verelim
i:verdik bile
---
Friday, April 04, 2008
Güzel şiir, zor adam...bakalım tamamını okuyup "okudum efendi" diyen çıkacak mı?
Homage to Mistress Bradstreet
by John Berryman
[1]
The Governor your husband lived so long
moved you not, restless, waiting for him? Still,
you were a patient woman.—
I seem to see you pause here still:
Sylvester, Quarles, in moments odd you pored
before a fire at, bright eyes on the Lord,
all the children still.
‘Simon ...’ Simon will listen while you read a Song.
[2]
Outside the New World winters in grand dark
white air lashing high thro’ the virgin stands
foxes down foxholes sigh,
surely the English heart quails, stunned.
I doubt if Simon than this blast, that sea,
spares from his rigour for your poetry
more. We are on each other’s hands
who care. Both of our worlds unhanded us. Lie stark,
[3]
thy eyes look to me mild. Out of maize & air
your body’s made, and moves. I summon, see,
from the centuries it.
I think you won’t stay. How do we
linger, diminished, in our lovers’ air,
implausibly visible, to whom, a year,
years, over interims; or not;
to a long stranger; or not; shimmer & disappear.
[4]
Jaw-ript, rot with its wisdom, rending then;
then not. When the mouth dies, who misses you?
Your master never died,
Simon ah thirty years past you—
Pockmarkt & westward staring on a haggard deck
it seems I find you, young. I come to check,
I come to stay with you,
and the Governor, & Father, & Simon, & the huddled men.
[5]
By the week we landed we were, most, used up.
Strange ships across us, after a fortnight’s winds
unfavouring, frightened us;
bone-sad cold, sleet, scurvy; so were ill
many as one day we could have no sermons;
broils, quelled; a fatherless child unkennelled; vermin
crowding & waiting: waiting.
And the day itself he leapt ashore young Henry Winthrop
[6]
(delivered from the waves; because he found
off their wigwams, sharp-eyed, a lone canoe
across a tidal river,
that water glittered fair & blue
& narrow, none of the other men could swim
and the plantation’s prime theft up to him,
shouldered on a glad day
hard on the glorious feasting of thanksgiving) drowned.
[7]
How long with nothing in the ruinous heat,
clams & acorns stomaching, distinction perishing,
at which my heart rose,
with brackish water, we would sing.
When whispers knew the Governor’s last bread
was browning in his oven, we were discourag’d.
The Lady Arbella dying—
dyings—at which my heart rose, but I did submit.
[8]
That beyond the Atlantic wound our woes enlarge
is hard, hard that starvation burnishes our fear,
but I do gloss for You.
Strangers & pilgrims fare we here,
declaring we seek a City. Shall we be deceived?
I know whom I have trusted, & whom I have believed,
and that he is able to
keep that I have committed to his charge.
[9]
Winter than summer worse, that first, like a file
on a quick, or the poison suck of a thrilled tooth;
and still we may unpack.
Wolves & storms among, uncouth
board-pieces, boxes, barrels vanish, grow
houses, rise. Motes that hop in sunlight slow
indoors, and I am Ruth
away: open my mouth, my eyes wet: I wóuld smile:
[10]
vellum I palm, and dream. Their forest dies
to greensward, privets, elms & towers, whence
a nightingale is throbbing.
Women sleep sound. I was happy once . .
(Something keeps on not happening; I shrink?)
These minutes all their passions & powers sink
and I am not one chance
for an unknown cry or a flicker of unknown eyes.
Homage to Mistress Bradstreet
by John Berryman
[1]
The Governor your husband lived so long
moved you not, restless, waiting for him? Still,
you were a patient woman.—
I seem to see you pause here still:
Sylvester, Quarles, in moments odd you pored
before a fire at, bright eyes on the Lord,
all the children still.
‘Simon ...’ Simon will listen while you read a Song.
[2]
Outside the New World winters in grand dark
white air lashing high thro’ the virgin stands
foxes down foxholes sigh,
surely the English heart quails, stunned.
I doubt if Simon than this blast, that sea,
spares from his rigour for your poetry
more. We are on each other’s hands
who care. Both of our worlds unhanded us. Lie stark,
[3]
thy eyes look to me mild. Out of maize & air
your body’s made, and moves. I summon, see,
from the centuries it.
I think you won’t stay. How do we
linger, diminished, in our lovers’ air,
implausibly visible, to whom, a year,
years, over interims; or not;
to a long stranger; or not; shimmer & disappear.
[4]
Jaw-ript, rot with its wisdom, rending then;
then not. When the mouth dies, who misses you?
Your master never died,
Simon ah thirty years past you—
Pockmarkt & westward staring on a haggard deck
it seems I find you, young. I come to check,
I come to stay with you,
and the Governor, & Father, & Simon, & the huddled men.
[5]
By the week we landed we were, most, used up.
Strange ships across us, after a fortnight’s winds
unfavouring, frightened us;
bone-sad cold, sleet, scurvy; so were ill
many as one day we could have no sermons;
broils, quelled; a fatherless child unkennelled; vermin
crowding & waiting: waiting.
And the day itself he leapt ashore young Henry Winthrop
[6]
(delivered from the waves; because he found
off their wigwams, sharp-eyed, a lone canoe
across a tidal river,
that water glittered fair & blue
& narrow, none of the other men could swim
and the plantation’s prime theft up to him,
shouldered on a glad day
hard on the glorious feasting of thanksgiving) drowned.
[7]
How long with nothing in the ruinous heat,
clams & acorns stomaching, distinction perishing,
at which my heart rose,
with brackish water, we would sing.
When whispers knew the Governor’s last bread
was browning in his oven, we were discourag’d.
The Lady Arbella dying—
dyings—at which my heart rose, but I did submit.
[8]
That beyond the Atlantic wound our woes enlarge
is hard, hard that starvation burnishes our fear,
but I do gloss for You.
Strangers & pilgrims fare we here,
declaring we seek a City. Shall we be deceived?
I know whom I have trusted, & whom I have believed,
and that he is able to
keep that I have committed to his charge.
[9]
Winter than summer worse, that first, like a file
on a quick, or the poison suck of a thrilled tooth;
and still we may unpack.
Wolves & storms among, uncouth
board-pieces, boxes, barrels vanish, grow
houses, rise. Motes that hop in sunlight slow
indoors, and I am Ruth
away: open my mouth, my eyes wet: I wóuld smile:
[10]
vellum I palm, and dream. Their forest dies
to greensward, privets, elms & towers, whence
a nightingale is throbbing.
Women sleep sound. I was happy once . .
(Something keeps on not happening; I shrink?)
These minutes all their passions & powers sink
and I am not one chance
for an unknown cry or a flicker of unknown eyes.
Subscribe to:
Posts (Atom)