blogum okunmuyor...hadi "az okunuyor" diyeyim. ..çok az...zaten şuraya yazdıklarımdan kime ne. üç beş fikir karalaması dışında kimsenin derdine derman olacak birşey yazdığım inancında değilim. dünya bloglardan yönetilmediği gibi, kurtarılmıyor da. benim blogum değil mesele, genel anlamda hiç bir şey okunmuyor...otobüste, metroda filan, ellerde tutulan ucuz bulvar gazetelerinin bile okunmadığını farkediyorum. eskiden karşı sırada oturan adamın gazetesine kaçamak bakışlar fırtatılırdı, özellikle de şehir katları vapurunda. o bakışlar da yok artık, herkes önüne eğmiş kafasını, bir tür uyanık uyku durumu içerisinde. iyi bi rgünümde isim metroda açıp birşeyler okuyorum, her seferinde de alışkanlık oldu, kitabımı açmadan önce "başka okuyan var mı?" diye hızlıca vagonun içine göz atıyorum. Genellikle hiç yok, bazen de belediyenin dağıttığı ücretsiz gazetelere bakanlar oluyor. Haftada bir ya da iki kez kitap okuyan biris oluyor vagonda, ve çoklukla kadın oluyor. "kadınlar okuyor" diyelim mi? metroda en azından, evet, ellerindeki de roman ya da öykü kitabı oluyor genelde. "ne bakıp duruyorsun lan öküz" denme tehlikesini de göze alarak okuduklarına iyice bakmaya çalışıyorum, kitabın adı, yazar, vs.
okunmuyor, ve doğal olarak, bilinmiyor...bilinmezler çok arttı, nasıl bir yağmur kaldıracak bu gemiyi bakalım?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
Okumak zor zanaat aslında hocam.Otobüste genelde ayakta olan birisi için!Benim için mesela.Yemekler ayaküstü-muhabbetler ayaküstü-sevişmeler ayaküstü!Cem karaca'nın dediği gibi:"trende,vapurda,otobüste,
yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle...
hep kahır, hep kahır, hep kahır,
bıktım be..."
Çok okunuyorsa o işte bir iş vardır. İlhan Berk demiş ki, kitabım 2. baskı yaparsa o kitaptan şüphe duyarım. Popülizmin kitleleri esir aldığı bir çağdayız. Bırakın az okunsun. Gerçekten okumak isteyen okusun.Compte de Leautraumont ölümünden 50 yıl sonra yayınlanmış ve ondan sonra okunmuş.
Post a Comment