Akşam...daha sakinim...çok daha sakinim...geçen yıllar bana cinlerimi kontrol etmesini öğretti...bu arada, kadınlardan öğrendiğim çok önemli birşey, "canın sıkkınsa git alışveriş yap para harca ya da saçını yaptır"...saçım yok yaptıramam, zaten olsa da nesini yaptıracağım, varken de (all these years ago) pek ellemezdim ya,mevzu bu değildi, nerde kalmıştık? evet, alışveriş, para harcamak, sıfırı tüketmek, limitleri zorlamak...kesinlikle işe yarıyor hacıdayı, bir şey almadım bugün ama gidip gitarcı falan dolaştım, en pahalı şeylerin fiyatını sordum inadına, ve onları almaya karar verdim, almak istedim...evet işte, sayın kadınlar, bu olayda haklısınız...
işte bu günün kısa hikayesi , hacıdayı...sen düşünür müydün ben gidip bir gün G-K, SWR, Trace Elliot bas anfisi alacağım sırf evde çalayım diye...yine de düşünme, oralara gelemedik daha ama yolumuz gidişimiz belli, bak hacıdayı sen demiştin ya gittiğimiz o düğünde 86 senesindeydi galiba, "iyi alet gerekmez iyi müzik için ama iyi kafa iyi kalp muhakkak şart" diye...eh be, böyle şekillli laflar atarsın ortaya bilip bilmeden, ne demek bu şimdi gel de açıkla bakalım...illa ki o eski sonakord anfilerin dip sesinde mi saklanalım hacıdayı, ekolar içinde bir cızırtı mı olalım...senin işin iş tabi, kimbilir kimlerle çalmadasın söylemedesin...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment