gecenin bu saatinde canım çay istedi...ortalık sakin, mahdum bey çoktan uyudular, rüyasında barajlar, savaşlar, yavru kediler ve köpekler görüyor olmalı...
senenin son haftası, ilkinden pek de farklı görülmüyor, hava biraz soğudu, yağış olmazsa suları keseceklermiş...sususluk bana silah alıp birilerini vurma duygusu veriyor, bir insan akıl sağlığı henüz yerinde iken (değilken zaten farketmiyor) ne kadar rahatsız olabilirse, yani bunun için (muhakkak vardır) bir üst sınır varsa ve o artık herneyse, işte su kesilince saniyeler içinde tam da o noktaya ulaşıyorum...öteki evde depo var, sakin karşılıyor ve küçük su motorunu çalıştırıyorum sadece...
küçük sandviç ekmekleri sertleşmiş, mahdum için aldıkama o yiyemez, mecbur bize kaldı, dişler sağlam ihtiyarlık henüz dişleri vurmadı...
bu müzik işlerinde "tamam , oldu , biraz da dinleneyim" diyebilecek miyim acaba birgün...hadi 2007, bak senden ileri derecede umutluyum, sanal bir hadisesin biliyorum ama işte, başka umutlanacak şey bulamayınca insan yıldıza, ge4zegene, yörüngeye sardırıyor...
hadi gittim, daha yapacak işler var...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment