yoruldum, yorgunum...evdeki iki "birbirinianlamayan" a kızdım, bağırdım, biri ötekine ders çalıştırıyor güya, son verdim eylemlerine, gidip yattılar... ne zaman yorgun olduğumu söylesem, nedense hiç kale alınmıyor...gidip aynaya bakıyorum hemen, çok mu dinç görünüyorum da kimse inanmıyor diye...yok, öyle de değil...nedenini bulamadım, sanırım kimsenin işine gelmiyor..."evet, yoruldun" dense arkasından "dinlen" denecek..."hayır, yorulmadın" dense ben arıza çıkartacağım, ayrıca hiç sevmem ikide bir hastalanan yorulan şikayet eden zayıf bünyeleri, ama ben bu ara Y-O- R-G-U-N-U-M, yeminle bak...
hayvanlar gibi olduğu yere çökmek en iyisi, o zaman ister inansın ister inanmasın, karşıdakini yapacak şeyi de kalmıyor...bir gün denesem, bu koftiden hastalık numaralarını hiç beceremem ama mesela şu ara numaradan bir bayılma bana birkaç haftalık inandırıcılık kredisi ile dinlenme şansı sağlardı...
neticede: yorgunum...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment